
" Kıta'ların aroma yolculuğu "sloganımızla çıktığımız bu yolda bizi en çok etkileyen kahve çekirdeklerinin doğuşları oldu. Damağımızdaki lezzetin , burnumuzda kalan eşsiz kokunun hikayelerini gelin birlikte keşfedelim…
GUATEMALA

Kökleri 1700’lü yıllara dayanan Guatemala kahve, ilk kez Güney Amerika topraklarına süs bitkisi olarak getirilmesiyle halk tarafından tanındı. Meyvelerinin ticari anlamda pek de ilgi görmediği bu bitkinin talihi, 1800’lü yıllarda kimyasal boyaların icadı ve üretimiyle döndü. Kimyasal boyaların Avrupa’ya hızlı yayılması ile Guatemala’nın temel ihracat ürünü olan kırmız ve indigo otu ticaretinin hızlı çökmesi, başka bir pazar arayışına neden oldu. Bunun üzerine Guatemala, 1860’lı yıllarda yarım milyondan fazla kahve ağacı dikmişti bile. Ertesi yıllarda iki üç katına çıkan kahve üretimi ve ihracatı, kısa sürede Guatemala kahvesinin tüm dünya tarafından bilinmesini sağladı.
COLOMBIA

Kolombiya, Vietnam ve Brezilya kahvesinden sonra her yıl dünyanın en çok kahve üreten ülkesidir.Latin Amerika’nın en çok ziyaret edilen ülkelerinden Kolombiya’nın sembollerinden biri kahve. Öyle ki Kolombiya kahve yetiştirme bölgesi, 2011’de UNESCO Dünya Mirası listesine girdi.Kolombiya'dan her yıl 11 milyon torba kahve ihraç ediliyor. Kahvenizin standardını derecesine göre tanımlayabilirsiniz. Kolombiya kahve çekirdeklerinin kafein içeriği ve asitliği düşüktür."Supremo" en yüksek nottur ve onu "Ekstra" izler. Bu ikisi genellikle "Excelso" adı verilen bir sınıfta birleştirilir. Espresso oldukça popüler bir seçimdir. Kahvenin hasat dönemi Eylül ve Aralık ayları içerisinde yapılır. Kolombiya Kahve Federasyonu 60 yılı aşkın deneyimiyle en başarılı kahve federasyonu olarak kabul edilmiştir.Kolombiya kahvesinin diğerlerinden farklı olmasının nedenleri şöyle sıralanıyor: Kahve için ideal iklim ve coğrafyaya sahip olması, hasadın elle yapılması ve yüzde yüz Arabica türü kahve yetiştirilmesi...
ETHIOPIA

Kahve, insanoğlunun hayatına Güneybatı Etiyopya’da bir dağ çobanının keçileri kahve çekirdeklerini yediğinde girdi. Efsaneye göre Kaldi isimli bir dağ çobanı, sürüsünü otlatırken kahve çekirdeklerini yiyen keçilerin hoplayıp zıplamaya başladığını fark etti ve bu durumu keşişlerle paylaştı. Bu meyveyi deneyen keşişler kahvenin acı tadını beğenmeyip ateşe attılar ancak bir süre sonra kavrulan kahveden gelen aromalı koku, keşişlerin ilgisini çekmiş ve kavrulan meyveyi demleyip içmeyi denemiş ve çok beğenmişler.Kahve, 11. yüzyılda anavatanı Etiyopya’dan Arabistan’a ihraç edildi ve Arap memleketlerinde “qahwah” ismiyle yayılmaya başladı.
KENYA

Kenya kahve yolculuğu, ülkenin İngiliz sömürgesine girmesiyle başlar. İlk kahve fidanlarını ülkeye getirenler, misyonerlerdir. 1893 yılında Brezilya'dan gelen kahve bitkisi ekilmiş ve bu bitki Kenya topraklarına kısa sürede adapte olmuştur. Kenya 1960'lı yılların başında İngilizlerden bağımsızlıklarını kazandı. Kenyalıların cesareti sayesinde çiftçiler kahvelerini özgürce üretmeye başladılar. Kenya topraklarında her yıl yaklaşık 60 milyon kg kahve çekirdeği üretilir. Üretimin %95'i ise diğer ülkelere ihraç edilerek ülkenin ekonomisine katkı sağlar.Kenya bölge olarak volkanik özelliklere sahip olan bir yerdir ve kahve çekirdekleri de volkanik zenginlikten yararlanarak asitli bir yapıya sahiptir. Arabica türünde olan Kenya kahvesinin en büyük özelliği herkes tarafından kolayca fark edilebilen asitli bir tadının olmasıdır. Gövde olarak zengin ve ağır, asitlik açısından da parlak ve kokulu aroması ile öne çıkan Kenya kahvesi, kahveden farklı bir aroma deneyimi yaşamak isteyenlerin tercihi olmaktadır.
HONDURAS

Honduras kahve yetiştiriciliği için çok uygun bir ülkedir. Toprak, iklim ve şartlar diğer komşu kahve üreticilerine benzerdir. Honduras’da çok farklı tip ve kalitede kahve üretimi yapılmaktadır.Bu topraklarda yetişen bazı kahveler Orta Amerika’nın en popüleri ve en iyileridir.Yüksek rakımda yetişen kahve daha düşük sıcaklıkta yavaşça olgunlaşır, böylece daha yoğun çekirdek ve çok beğenilen ve özellikli bir içim sağlanır. İkincisi, EP (European Preparation) standardıdır. Bu işlenmemiş kahveden kusurlu ve bozuk olanların ve yabancı maddelerin işleme başlamadan önce tek tek elle ve sabırla temizlendiği anlamına gelir.Bitter çikolata, karamel, portakal aroması ve tadını beraber yudumlamak isteyenlere önerilir.
BREZILYA

Brezilya yaklaşık 150 yıldır dünya kahve üretiminin lider ülkesi.Brezilya’da kahvenin hikayesi romantizmle başlıyor. 1727’de Fransız Guyanası Valisinin karısı Kontes d’Orvilliers, bir hayranına, Başçavuş Francisco de Melo Palheta’ya kahve verdi. Kahve zaten Avrupa’nın moda içeceğiydi ve Fransa Kralı XV. Louis, onu yalnızca Fransız kolonilerinde yetiştirerek bir tekel kurmayı planladı. Ancak Valide resmi bir görevde bulunan Palheta’ya kontes tarafından içmesi için bir fincan kahve verildi. Kahveye olan övgüsünde o kadar kendinden geçmişti ki Kontes onu bir kahve plantasyonunu ziyarete götürdü. Orada Palheta’ya değerli kahve meyveleri armağanını verdi. Hediyesi ve binlerce tohum ve bazı kesimlerle Palheta, kahve fabrikasının doğal yuvasını bulacağı memleketi Brezilya’ya döndü. İlk kahve ağaçları, Minas Gerais yakınlarındaki Rio de Janeiro şehrinin dışındaki dağlık bölgede yetiştirildi.Brezilya’da toplamda 27,000 kilometrekare kahve ekim alanı bulunıyor. Bu ekim üç büyük kent olan Minas Gerais, Sao Paulo ve Parana’da gerçekleşiyor. Brezilya kendi kahvesini diğerlerinden üretim metodu ile ayırıyor. Çoğu diğer kahve üreticisi ülkenin aksine Brezilya kahvelerini güneş altında kurutuyor, bu da kahvelerine daha fermente ve meyvemsi tatlar veriyor.